top of page
  • Abdulkadir Çelebioğlu

ÂSÂR-I MEHMED KAYALAR'DAN NOTLAR - 2

Mehmed Kayalar, Âsâr-ı Mehmed Kayalar, Hususî Baskı, Nisan 2014, İstanbul


Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman 


-"İlim öğreniniz. Çünkü onun ta'limi Allah korkusunu aşılar. Onu arzu ile aramak ibadettir. O ilmin müzâkeresi tesbi̇hdi̇r ve ondan bahsetmek cihaddır." (Câmiu'l-Ehadîs, H. No: 10825, c. 11, s. 297; Ramuzü'l-Ehadîs, s. 254)

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 29)


"Sâni-i Kâinatın ma'rifet ve muhabbetini, haşyet ile ona ibadeti ve dünyanın terakki ve saadetini müntec olan ilm-i nâfii taallüm edip öğreniniz."

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 29)


-"İlmi ile âmil bir âlimin yatağı üzerinde uzanmış olarak bir saat ilim ile uğraşması yetmiş sene ibadetten daha hayırlıdır." (Ali El-Muttakî, Kenzu'l-Ummal, c. 10, s. 154, H. No: 28789; Ramuzü'l-Ehadîs, s. 295)

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 31)


"Her şey ilim ile kemâl bulup semere verir. Belki bütün amellerin hayatı ve ruhu ilimdir. İlimsiz amel hebâdır. İnsanlık kemâlini hakikat-ı ilme hizmetle bulur."

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 31)


-"İlmin talibi, Rahman’ın talibidir. İlmin talibi İslâm'ın rüknüdür. Onun ecri, nebilerle birlikte verilir." (El Fethü'l-Kebîr, 2/211; Müsnedü'l-Firdevs, 2/440; Ramuzü'l-Ehadîs, s. 312; Muhtasaru'l-Ehadîs, s. 92)

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 32)


"Din ve hakikî ilmin şâkirdi, talibi; doğrudan doğruya Rahman'ın talibi olduğu için, her şeyi o intisab ve ilmin muktezasıyle ondan bilip ister."

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 32)


"O ilmin talibi din gayesiyle çalışıp tahsil ettiğinden İslâm'ın rüknüdür. İslâmiyet onun o hâlis ciddî taleb ve ilmiyle bilfiil veya bilkuvve kâimdir. Bu itibarla verâset vazifesini edâ ettiği için kıyamet gününde enbiyalarla beraber ecrini alır."

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 32)


-"İlim taleb etmek (ilim öğrenmek) Allah Teâlâ indinde namazdan, oruçtan, hacdan ve fîsebilillâh cihaddan daha faziletlidir." (Camiû'l-Ehadîs, c. 14, s. 122; El-Fethü'l-Kebîr, 2/212; Müsnedü'l-Firdevs, 2/438, Hadîs no: 3910)

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 33)


"Bir kimse ilim ile Rabbisini tanır ve o sûretle Zât-ı ecel ve a'lâya lâyık bir abd olur. Mardiyyat-ı İlâhîyi o sûretle fehm eder ve O'ndan nasıl korkmak lâzım ise öyle korkar. İbadetin mânâ-yı hakikîsini anlar, öyle ibadet eder."

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 33)


-"İlminden faidelenilen bir âlim, bin âbidden hayırlıdır." (Camiû'l-Ehadîs, c. 14, s. 167; Süyutî, Camiû'l-Kebîr, H. No: 14312; Ramuzü'l-Ehadîs, s. 314)

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 35)


"Hakikatdar bir din âliminin ilminden ümmet ve millet gerek dünya ve gerekse âhiret noktasından menfaat görse, o âlim, kendi şahsının nef'i için çalışan bin âbidden velev âlim de olsa daha hayırlıdır."

(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 35)


Selam ve dua ile.

Nurani Müdafa

Notları Alan: Abdulkadir Çelebioğlu

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page