top of page
Yazarın fotoğrafıNurani Müdafa

RİSALE-İ NUR’U OKUMA VE ANLAMA USÛLLERİ - 2

Güncelleme tarihi: 18 Tem 2022

Risale-i Nur’u Okuma

Risale-i Nur’u okurken şu maddelere dikkat etmek, istifadeyi ziyadeleştirecektir;

1- Başkalarına anlatmak için değil, kendi nefsimize hitap ederek okumalıyız.

"Tenkid için okuyan, istifade edemez. Başkası için okuyan, istifade edemez. Kendi nefsi için okuyan, istifade eder." (Bir Dava Adamının Notları 1, s. 19)


"Hizmet için değil, nefsimi ıslah için okumalıyım." (Bir Dava Adamının Notları 1, s. 19)


«“Hizmet, hizmet” derken şahsî dersini unutanın, hizmeti muvakkat olur.» (Bir Dava Adamının Notları 1, s. 19)


2- "Az da olsa devamlı okumak."

(Bir Dava Adamının Notları 1, s. 19)


Üstâd Bediüzzaman Hz.nin mevzû ile alâkadar bir mektubundaki şu yer cây-ı dikkattir;

"Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş-on dakika dahi olsa Risale-i Nur'u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir mikdar meşgul olsalar, hakikî talebe-i ulûmun sevablarına ve şereflerine mazhar oldukları gibi, İhlas Risalesi'nde yazılan beş nevi ibadete de mazhar olurlar." (Emirdağ Lâhikası 2, s. 104)


Burada geçen "beş nevi ibadet" ise şunlardır;

"1 - En mühim bir mücahede olan ehl-i dalalete karşı manen mücahede etmektir.

2 - Üstadına neşr-i hakikat cihetinde yardım suretiyle hizmet etmektir.

3 - Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir.

4 - Kalemle ilmi tahsil etmektir.

5 - Bazan bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen tefekkürî olan ibadeti yapmaktır." (Lem'alar, s. 167)


Üstâd Bediüzzamanʹın Sır ve Ser Kâtibi Mehmed Feyzi Efendi'nin de Külliyatı okumak ile ilgili şu şekilde bir tavsiyesi vardır;

"Üstâd'ın 130 parça eserini baştan sona, yılda iki kere okuyun." (Nakleden: Yılmaz Yenidinç, "Üstâd Bediüzzamanʹın Allâme Talebesi Mehmed Feyzi Efendi" Kitabından Muktebes, Bediüzzaman’ın Âlim, Veli Talebesi, Ser ve Sır Kâtibi Mehmed Feyzi Efendi, s. 96)


Yılda en az iki kere Külliyatı devretmenin yolu, günlük okumaya devamla olur. Bu sayı günlük okunan sayfa sayısına göre üç, dört, beş ve daha fazla olarak da artar Allah'ın izniyle.


3- Küçük Sözler, Yirmi Üçüncü Söz, Meyve Risalesi, Gençlik Rehberi, Haşir Risalesi, Hastalar Risalesi gibi daha kolay anlaşılabilen risalelere öncelik vermek.

Zübeyir Gündüzalp Ağabey'in notlarında geçen şu ifadeler mevzûya ışık tutmaktadır;

"Siz elinizdeki Sözler'i birkaç defa okuyun. Akıl, kalp vs latifeleriniz hakaik-i imaniye ile dolarsa, Tabiat Risalesi'ni daha iyi anlamanız mümkün olur." (Bir Dava Adamının Notları 2, s. 27)


Mustafa Sungur Ağabey'in şu tavsiyesine de kulak kesilmek gerekir;

"Risale-i Nur'u anlamanın tek yolu okumaktır. Bir risaleyi anahtar yap (Münacat Risalesi gibi), her gün devamlı sûrette onu oku. Bazı hakikatler var ki 60 senede açılıyor..."


4- Bilinmeyen kelimelerle ilgili lügat çalışması yapmak. Bir insan her ay bir risalenin kelimelerini çıkararak okusa, bir yıl gibi bir sürede çok mesafe alabilir.

Sözler eserinin sonundaki Konferans'ta derste okuma ile ilgili şöyle bir usûl tavsiyesi vardır;

"...bazı lügatların manalarını söyleyerek aynen okumak daha müessir ve daha efdaldir." (Sözler, s. 772)


"Hususî derslerde Risale-i Nur’dan okurken, Abdullah Ağabeyin Lügatı'ndan kelimelerin mânâlarını söyleyebiliriz." (Bir Dava Adamının Notları 2, s. 24)


Abdullah Yeğin Ağabey'in hazırlamış olduğu Lügat'ten istifade edebilir ve çalışmalar yapabiliriz.


Zübeyir Gündüzalp Ağabey'in şu tavsiyeleri ehemmiyet arz etmektedir;

"Lügatlarda; bir kelime kaç mânâya gelir yazılı. Üstâd'ım Bediüzzaman Hazretleri ise bunun aksine bir mânâya kaç kelime gelir. Bu mânâda bir lûgat yazmak istemiş. Sonra bu isteğini lügat olarak değil, Risale-i Nur eserlerinde kısmen gerçekleştirmiştir.

Şöyle ki, Risale-i Nur'da anlamadığımız bir kelimenin mânâsı ya o cümlenin içerisinde veya paragrafın içerisinde veya konu içerisinde geçmektedir. Büyük bir ekseriyetle böyledir, eğer geçmiyorsa konunun mantikî üslubundan o kelimenin mânâsını çıkarmak mümkündür." (Zübeyir Gündüzalp, Üstâdım Bediüzzaman, c. 2, s. 449)


5- Çevremizde Risale-i Nur dersleri yapılıyorsa düzenli olarak takip etmek, yapılmıyorsa da başlatmak.

Risale-i Nur eserlerini devamlı okuma ve okuduğunu anlama noktasında en ehemmiyetli noktalardan birisi de Risale-i Nur Medreselerine derslere gitmektir.


6- Kitabı tanımak.

Kitabı tanımak ile ilgili Zübeyir Gündüzalp Ağabey'in şu tavsiyeleri mevzûmuz ile alakâdardır;

"Risale-i Nur'u okurken ilk adım evvela kitabı tanımak. Mesela; Sözleri eline alıp yapraklarını çevirerek kaç söz kaç zeyil böylece kitabı tanımak. Mevzuya başlamadan evvel hangi sahifeden, hangi sahifeye kadar devam ediyor. Kaç sahife, kaç nükte veya kaç lem'a, her birisinde kaç işaret var ve hakezâ; bunlara bakıp yazmak, hafızanızdan bir defa geçirmek fazla durmamak. Üstâd'ımız bir risaleyi, kitabı eline aldığında kitabın yapraklarını tek tek, incitmeden açardı. Yazarını bile okumadan geçmezdi.

Halbuki yazarı kendisi, bizi böyle alıştırdı. Yanında mutlaka defter bulundurmak.

Bunları deftere kaydetmek. Hangi sözün neden bahsettiğini hangi mevzuyu anlattığını yazmak. Kitabın fihristinden de istifade edilebilir. Ama bunu tercih etmemek daha istifadelidir. Bu kopyacılık olur. Kopyacılık insanı yetiştirmez." (Zübeyir Gündüzalp, Üstâdım Bediüzzaman, c. 2, s. 449)


7- Anlama gayreti içinde olarak okumak.

Sırf okumak için değil anlamak için kitabı elimize alarak okumak, insanın dikkatini bir noktaya toplanmasına da vesile olur;

"Kitabı tanıdıktan, hangi sözün neden bahsettiğini, mevzuları öğrendikten sonra; (aynı tarzı bütün Külliyat'a tatbik ederek) Risale-i Nur'un lisânına ve uslubuna âşinalık kazanmak için ne kadar anlarsan, kanaat ederek, süratle Külliyatı en az iki defa bu şekilde devretmek. Bu, istifade için ihzâriye hükmündedir, anlamaya hazırlar. Üçüncüsünde lügatlara bakarak, bilmediğimiz kelimeleri öğrenmek, ezberlemek. Dördüncü devirde ve sonraları hayat boyu okumalarda, hızlı devredip bitirmekten ziyade anlama gayreti içinde olmak. Birinci veya ikinci okuyuşta o okuyucunun Nurlar'daki mevzuları anlayamıyorum demesi, onların yüksek bir ilmin hazinesi olan Risale-i Nur'u tekrar tekrar okuyamamalarından ileri gelmektedir." (Zübeyir Gündüzalp, Üstâdım Bediüzzaman, c. 2, s. 449 - 450)


8- Seviyesi iyi kimselerle ön çalışmalı dersler yapmak. Mesela, bir hafta önceden belirlenen bir derse hazırlanıp gelmek, başkalarıyla bu konuyu enine boyuna müzakere etmek son derece faydalı olacaktır.

Bediüzzaman Hazretleri’nin Hulusî Yahyagil Bey'e yazdığı mektubunda da ifade ettiği gibi;

"Evet kardeşim, senin ile mahz-ı hakikat dersini müzakereye alışmışız." (Mektubat, s. 346)


(Devamı Var)


Selam ve dua ile.

Nurani Müdafa

Yazar: Abdulkadir Çelebioğlu

357 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Komentarze


bottom of page