Evet, nihâyetsiz fakrıyla berâber hadsiz hâcâtı, emelleri ve hadsiz acziyle berâber nihâyetsiz düşmanları, musibetleri bulunan biçare insan bu büyük ve halî dünyâda bir Rahim-i Kerim’in hazine-i rahmetinin kapısını namaz ile çaldığı.. ve bir Kadir-i Zülcelâl’in barigâh-ı izzetine, namaz tezkeresiyle ve ibâdet vesikasıyla intisâbını anlar.
Ruhu teneffüs edip, kalbi rahat eder. Nefsi de lezzetle hizmet gördüğünü hissedebilir.
Ey musibete, hastalığa ve hapse düşen bîçare insanlar! [Haşiye: Bu parça hapishanede Dördüncü Söz'e ilave olarak yapılmıştır.] Uzun bir ömür isterseniz ve büyük bir ticâret arzu ederseniz ve mânevi büyük bir sürur ve sevinç isterseniz ve umum vaktinizi, hatta uykuda dahi olsa, ibâdette olmak isterseniz, öyle ise farz namazını kılınız, terk etmeyiniz.
İşte bu farz namaz sizin hapiste ve musibette ve hastalıktaki her bir dakika ömrünüzü bir saat kadar ibadet zamanına çevirebilir.
Ve âhiretiniz için musibette geçen dakikalar bir ibâdet ve tesbih tâneleri gibi olur.
Farz namaz ise, tesbihi çeken ip gibi onları cem’ edip dağılmaktan muhafaza ediyor.
Nefs-i emmârenin bir parça tembelliğinin hatırı için ruh ve kalb ve aklın zahmetini ve sıkıntısını çekmek, hapis ve hastalığı ve musibeti ikileştirir. Yanî maddî musibete merakla mânevî bir musibeti ilâve eder.
Farz namaz, ruha ve kalbe ferah vermekle beraber nefis dahi zâhirî az bir zahmet içinde bir istirahat edebilir. İşsiz ve özürsüz bir insan, hapis gibi yerlerde musibetlerde her şeyden ziyâde Cenâb-ı Hakkın dergâhına namaz ile çıkar, meded ister.
Hastaların piri, üstadı, Hazret-i Eyüb (Aleyhisselâm) olduğu gibi mahbusların pîri ve üstâdı dahi, Hazret-i Yusuf (Aleyhisselâm)’dır. Medrese-i Yusufiye’de oturanlar namazsız kalmamalı.
Husûsan Şuhûr-u selâsede âyetle seksen üç sene dört ay mânevî bir ömrü leyle-i kadrin sırrıyla bu üç ayda elde edilebilir.
Dünyada kim var ki uzun ömür istemesin. Ve böyle mânevi uzun bir ömrü kazandıran Ramazân-ı şerif ayındaki oruç ve namaz gibi ibâdeti büyük bir şevk ile yapılmaz mı?
Hususî günahlardan elleri bir derece kesilmiş olan hapiste, musibette ve hastalıktaki insanlar daha ziyâde bu üç aya hürmet edip farzlarını eda etmek gerektir, elzemdir.
Selam ve dua ile.
Nurani Müdafa
Müellifi: Bediüzzaman Said Nursî
Comments