top of page
  • Yazarın fotoğrafıNurani Müdafa

MUFASSAL DÖRDÜNCÜ SÖZ - 5

Namazı vaktinde kılmanın ne derece tükenmez uhrevî bir sermaye olduğu bununla anlaşılıyor ki: her bir namaz vaktinde âlem-i İslâm denilen muazzam camiinde yüz milyondan fazla bir cemaat-ı kübrâ namaz kılıyor. O cemaatte her bir adam umum o cemaatte dua ediyor.

اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ

diyor.

Yani bizi doğru yola hidâyet eyle. Her biri umum cemaate hem şefaatçi, hem duâcı olur. Evet, namaza iştirak etmeyen hissesini alamaz. Kaynayan mîrî ve askerî kazanına, karavanasını götürmeyen âyinatını alamadığı gibi, o cemaat-ı kübrânın mânevî matbahasında, kaynayan kazanından mânevî erzakını alamaz.

Belki namaz ile o cemaatın ordusuna iştirak etmekle ve dualarına “âmîn” demek hükmünde olan namazı vaktinde kılmakla alabilir.

İşte âlem-i Ebedî olan âhiretin nihâyetsiz hayatına tükenmez böyle bir âb-ı hayat çeşmesi hükmünde olan üç yüz elli milyonun duâlarını ve şefaatlerini, namazı vaktinde kılmakla kazanılabilir.

Evet, her asırda üç yüz elli milyondan ziyade efrâdı bulunan Müslümanlardan her vaktin namazında hiç olmazsa yüz milyondan fazla bir cemaat-ı âzam beraber

اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ

deyip: “Bizleri doğru yola hidâyet eyle” Namazın akabinde, “mü’minleri mağfiret eyle” diye duâ ediyorlar.

Bu şefaat ve bu duâ bir mü’mine âhiret için tükenmez bir sermayedir.

Namazı kılmakla ve bilhassa vaktinde eda etmekle, husûsan evvel vaktine riayet etmekle ve bilhassa cemaate girse o sermâyeyi kazanabilir.

Ebedî hayatına daimî bir vâridat te’min eder.


Selam ve dua ile.

Nurani Müdafa

Müellifi: Bediüzzaman Said Nursî

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page