top of page
  • Abdulkadir Çelebioğlu

ZÜBEYİR GÜNDÜZALP AĞABEY'DEN HATIRALAR - 2   



«Eğer Risale-i Nur'dan herbir meselesini siz aklen kavrayamasanız, bırakmayın. Çünkü Risale-i Nur; hem kalbi, hem aklı, hem nefsi, hem vicdanı, ruhu ve latifeleri tenvir eder. Onun için Risale-i Nur'u okuduğumuz veyahut dinlediğimiz zaman herbir yerini anlamasak... Aklen anlamadığımız yerde; kalbimiz, ruhumuz anlıyor, istifadesini yapıyor. Risale-i Nur'un böyle bir hususiyeti vardır. Orda manen nefsini anlıyor. Hem de faraza, mesela bir Küçük Sözler'i veyahut Hastalar Risalesi'ni birinci okuyuşta insan, üçüncü okuyuş arasında bir mukayese yapsa, çok fark görecektir, anlayacaktır. Risale-i Nur'u anlamak için, hoca olmak lazım değil. Tahsil sahibi olmak lazım değil, safiyet samimiyet lazım. O da ne? Ben dinimi, imanımı öğreneceğim, cehaletten kurtulacağım. Kur'ân en baştan farz kıldığı iman ilmine sahip olacağım, deyip böyle din namına okumak. Bu halisiyetle bir kimse okumaya devam etsin; belki çok tahsilli hocalardan ziyade anlayışa, idrake sahip olabilir. Belki diyeceksiniz ki; ben çok okuyorum, Elhamdülillah istifade ediyorum. Fakat ifade edemiyorum. Maksat bunu ifade etmek değil, çok ifade eden kimseler vardır ki, ifade ettiği şey ile amel edemiyor. Ama bak milyonlarca Nur Talebesi de var. İfade edemiyor ama amele, Allah'ın emirlerine, itaata, nefiylerinden kaçmada öyle bir dikkatlidirler ki boynunu kesseler, Nur Talebesini namazdan vazgeçiremezler. Sen şu hilâf-ı şeriât, hilâf-ı İslâmiyet'in men ettiği şu şeyi yap. Ayda yüz lira kazanacaksın diye, on bin lira da kazansa yapmaz. Allah'ın şeriatı dahilinde, helal dairesi ona kâfidir. O; yüz liranın, on bin liranın daha üstündedir. Bak netice nedir? Netice ameldir.»

Zübeyir Gündüzalp Ağabey (rh)


Mehmed Kırkıncı Hocam dedi ki:

Bir gün Tahirî Ağabey'e sordum.

-"Ağabey! Üstâdımızın talebeleri içerisinde daha çok önem verdiği kimse var mıydı?"

Yani böyle hususî muhabbetinin ziyade olduğu bir ağabey var mıydı diye sordum.

Tahirî Ağabey de cevaben demiş ki:

-"Ehinâ! Zübeyiri!"

(Nakleden: Abdulkadir Nurzade

Kayıt Tarihi: 22.02.2022)


Bir zaman Mehmed Kırkıncı Hocam'a sormuştum Zübeyir Gündüzalp Ağabey'i. Kırkıncı Hocam da,

-"O'nun kafası büyüktü." derdi. Yani anlayışı çok ziyadeydi, çok farklı bir insandı diye söylerdi.

(Nakleden: Abdulkadir Nurzade

Kayıt Tarihi: 22.02.2022)


Sene 1969. Askerden gelmiştim.

Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin de kaldığı Süleymaniye 46 numarada Medrese-i Nuriyede Risale-i Nur okuyordum. O zaman yaz olduğundan, medresede kalan diğer herkes okuma programına gitmişler. Ağabeyler vs. kimse yok. Ben yalnız okuyorum.

Bir müddet sonra Zübeyir Ağabey yukarı kattaki odasından indi. "Sesli oku kardeşim" dedi. Okumaya biraz daha devam ettim. Ders bittikten sonra:

"Kardeşim, kalbinizden geçmesin ki, 'Ben burada dört duvar arasındayım, kendi başıma okuyorum. Ne olacak ki?' Sizin burada okuduğunuz iman hakikatleri ehl-i dalâletin kalbinde manevî bir bomba tesiri yapar, onları inhizama (bozguna) sevk eder.

Manevi tahribata karşı manevî bir tamir, bir mukabele gerekiyor. Eğer ki o manevî tahribata karşı, o manevî mukabele olmadığı takdirde maddî havaya bile tesir ediyor." dedi.

(Nakleden: Ahmed Tanyel

Kayıt Tarihi: 03.10.2021)


Selam ve dua ile.

Nurani Müdafa

Nakilleri Kaydeden: Abdulkadir Çelebioğlu

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page